SAHA, Nilbar Güreş’in 17 Nisan -13 Haziran 2021 tarihlerinde Kunsthaus Pasquart’ta "Sour as a Lemon" başlığıyla düzenlenen solo sergisi bağlamında üretilen yayına destek veriyor. İngilizce, Almanca ve Fransızca hazırlanan yayında Pierre Bal Blanc'ın metni ile sanatçıyla yapılan röportaj yer alıyor.
Nilbar Güreş çalışmalarında, kültürel çeşitlilik veya queer yaşam biçimleri gibi sosyal sorularla ilgilenir ve açık bir toplumun olanaklarını vurgular. Azınlıklarla ilgili söylemlerin sanat yoluyla bilinçlendirmesi kalıcı bir etkiye sahiptir. Güreş, cinsiyetler arasındaki geleneksel rolleri ve ilişkileri sorgular; feminen ve queer kimlikleri güçlendirme potansiyellerine işaret eder. Sanatsal pratiği, gündelik hayatın sınırlarında sahnelenmesi oldukça radikal görünen ince direniş anlarına dayanır. Nilbar Güreş’in pratiği, mizah ve eğlenceli ironisi ile dikkat çeker ve sosyo-politik geleneklere yönelik tutarlı bir eleştiriyi ortaya koyar. Performatif özellik, fotoğraf ve heykel çalışmalarında kendini bire bir gösterirken kolajlarında ve çizimlerinde de daha mecazi bir şekilde görünür. Sanatçı, sahne benzeri düzenlemelere sahip bu anarşik ortamlarda, keskin ve ifade edici bir dağarcık yaratır.
Sanatçının, Avusturya, Linz'deki Lentos Kunstmuseum'daki sergisinde (2018), 2005'ten 2018'e kadar yaptığı çalışmalara geniş bir genel bakış sunulmuştu. Karlsruhe'deki Badischer Kunstverein'deki (2019) en son sergisinden sonra Biel'deki monografik serginin odak noktası, Güreş'in kariyerinin son altı yılı.
Güreş, resim, heykel, yerleştirme, fotoğraf, film, performans, kolaj ve çizim gibi çeşitli mecralarda çalışıyor. Kadınların yaşamlarının ve ilişkilerinin kapsayıcı ve dayanışma gösteren yönleri ve dünyalarını mevcut sistemlere entegre etme biçimleri, sanatçının işlerinde ön plana çıkıyor. Sanatçı, görünüşte sıradan manzara ve coğrafyaları, asgari ayarlamalarla iç içe geçirerek onlara sürrealist bir dokunuş katıyor, absürt bir his veriyor.
Kumaş malzemesi, sanatçı için beden algısını ve toplumsal yapıları yansıtmak için fotoğraflarında, kolajlarında ve heykellerinde kullandığı önemli bir mecra. Güreş, İstanbul'da resim, Viyana Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim ve grafik tasarım eğitiminin yanı sıra, güzel sanatlar ve tekstil tasarımı eğitimleri sırasında yoğun bir şekilde tekstil medyası ile ilgilendi. Çalışmalarında kullanılan kumaşların çoğu, sanatçının yakın çevresindeki kadınlara ait. Kumaşlar genellikle özel anıları veya politik durumları yansıtan farklı dönemlerden türetiliyorlar.
Güreş'in kolajlarının özelliği, kumaş parçalarını eklediği resimsel ve grafik öğelerdir. Sanatçı kolajlarında sıklıkla özellikle cinsiyetle ilgili temaları ele alıyor, ataerkil aile yapıları içindeki geleneksel kadın rollerini sorguluyor ve kadınların dayanışma süreçlerinden kaynaklanan kolektif güçlenmesini simgeliyor.
Nilbar Güreş’in Türkiye'de çeyiz olarak kullanılan, bazen yastık şeklindeki heykellerinin de temelini kumaşlar oluşturuyor. Tekstil heykelleri sıklıkla fetişist bir özelliğe sahiptir ve vücut parçalarına atıfta bulunur. Sanatçının desenlere ve kumaşlara yönelik çok yönlü yaklaşımı, ters yüz eden bir sahiplenme için verimli bir kaynak oluşturur.
Sour as a Lemon (2020) gibi son çalışmalarda kumaş, geleneksel el işi bağlamından heykellerin (trans) cinsiyet politik anlatılarına aktarılıyor.
Bu web sitesinde size daha iyi hizmet sunabilmek için çerez kullanılmaktadır. Kullandığımız çerezleri görüntüleyebilmek ve daha fazla bilgi almak için Gizlilik ve Çerez Politikası sayfasını inceleyebilirsiniz.