TR EN
2025

SAHA Sürdürülebilirlik Fonu

SAHA Sürdürülebilirlik Fonu

SAHA’dan 9 farklı kentten 12 bağımsız sanat inisiyatifine destek!

2014 yılından bu yana Türkiye genelinde faaliyet gösteren bağımsız sanat inisiyatiflerine verdiği desteği SAHA Sürdürülebilirlik Fonu ile sürdürüyor. 

SAHA’nın 2025 boyunca çeşitli projelerine yönelik destekleyeceği inisiyatifler, Arazi (Mardin), Fırın (Eskişehir), Hayy Açık Alan (İzmir), Hür Adalar (Alanya), Karantina (İzmir), Kırık (İstanbul), Loading (Diyarbakır), Montag Residency (Balıkesir), Poşe Art Space (İstanbul), Selektör Kolektif (Ankara), Tohum Sanat İnisiyatifi (İzmir), Yıkıntılar Arasında Araştırma ve Sanat İnisiyatifi (İstanbul, Hatay, Diyarbakır, Mardin) olarak belirlendi. 

2024’ün Ekim ayında yapılan açık çağrıya gelen başvurular arasından seçilen 12 inisiyatif, derneğin misyon ve faaliyet alanlarına göre önceliklendirilerek onaylandı. SAHA, yıl sonuna dek bu 12 inisiyatife 1.440.000 TL (yaklaşık 40.000 EUR) net ve karşılıksız fonu eşit paylaştırıyor.

2025 Yılında Desteklenen İnisiyatifler Hakkında

Arazi

Arazi, 2016 yılından bu yana Türkiye’nin Güneydoğu bölgesine odaklanan farklı mekânsal ölçeklerde birlikte çalışan sanatçılardan ve araştırmacılardan oluşan bir kolektiftir. Sanatsal araştırma (artistic research) metodolojilerini temel alarak eleştirel mekan pratikleri içinden çalışan Arazi sanatçıları ve araştırmacıları; bir aracı (agency) olarak herhangi altyapı ölçeğinin nasıl işlediğini ve bölgeyi yeniden yapılandıran nasıl bir asemblaj (assemblage) oluşturduğunu sorguluyor. Arazi, kolektif araştırmayı dekolonizasyon (sömürgesizleştirme), destek (care) ve dayanışmanın bir bilgi üretimi biçimi olarak görülmektedir. Ekokırım, göç, direniş yapıları, dekolonizasyon ve müşterek miras gibi kavramlara odaklanan Arazi Kolektifi, çapraz-fenomenolojik saha araştırması ve sosyal angajmanlı sanat pratiği üzerinden hareket ederek spekülatif gerçekçi, kurmaca veya görsel-etnografi gibi farklı yöntem ve mecralarla üretim yapmaktadır. Arazi Kolektifi, peysajın, kent mekanının ve sınır bölgelerinin yeniden nasıl üretildiğine dair iktidar, istihraç (extraction), sömürge, tüketim ve mülksüzleştirme biçimlerini görünür kılarak söylemsel bir pratik üretmeyi amaçlamaktadır. 

Fırın

Eldem Sanat Alanı’nın bir alt bir alt birimi olarak 2019 yılında kurulan Fırın, Eskişehir merkezli disiplinlerarası bir sanat platformudur. Sanatın toplumsal değişim süreçlerindeki katılımcı, işbirlikçi ve dayanışmacı rolünü ön planda tutan platform, bulunduğu kentte bağımsız projelere bir alan sunarak, süreç odaklı üretim ve araştırmaya olanak tanıyan bir yapıyı benimsemekte ve yenilikçi perspektifleri, deneyselliği ve sanatsal özgürlüğü desteklemeyi amaçlamaktadır. Davet ve başvurular aracılığıyla oluşturduğu yıllık programlarında, güncel ekonomik, ekolojik ve toplumsal sorunları ele alan fikir ve alternatif bakış açılarını önceliklendirir.

Hayy Açık Alan

Hayy Open Space, İzmir’de Kemeraltı’da Piyaleoğlu Han içinde yer alan, bağımsız bir sanat alanıdır. Güncel sanatı odağına alır ve farklı disiplinlerle kolektif düşünme ve üretme pratikleri içinde sergi, performans, atölye çalışmaları, konuşma, okuma, dinleme etkinlikleri düzenler. Tüketime değil; üretime, dinlemeye ve deneyimlemeye alan açmayı amaçlar. Üretimini, kültür ve sanatın merkezi dışında varsayılan şehirlerde gerçekleştiren yaratıcı zihinlerin, kolektiflerin, inisiyatiflerin, üretenlerin biraraya geldiği bir ortam kurgular. Kültür sanat alanının farklı disiplinlerinden aktörleri bilgi ve birikimlerini paylaşmak üzere biraraya getiren, aracılık eden bir yapısı vardır. Temas kurma, birlikte üretme motivasyonu ile hareket eder. Hayy Open Space, sanata ve paylaşıma dokunması koşulu ile her disipline açıktır.

Hür Adalar

Hür Adalar misafir sanatçı programı farklı disiplinlerden sanatçıları bir araya getiren karşılaşmalar sunar. Program ismini global ekonomi okyanusu içinde ekonomik olarak “hür adalar” kurma hayalinden almıştır. Halikarnas Balıkçısı Azra Erhat’a yazdığı bir mektupta, kendisi için Akdenizlilik ve Akdeniz uygarlığını temsil eden, Ege Adaları ve komşusu anakaralardan oluşan, Arşipel’den bahsederken “Hür Adalar” der. Programın bulunduğu yer Arşipel’in doğusunda kalan Alanya’dadır. Hür Adalar, sanatçılardan bitmiş iş üretmelerinden ziyade daha önce fırsat ya da alan bulamadıkları şeyleri denemelerini, kritiğe ihtiyaç duydukları ve henüz bir işe dönüşmemiş şeyleri paylaşmalarını destekler. Hala küçük ölçekli tarımın bir ölçüde mümkün olduğu Alanya’nın en geniş pazar yeri olan Cuma Pazarı’nın ortasında yer alan Hür Adalar programı gıdaya aracısız ulaşmayı imkanını önemser. Hür Adalar, sanatçılara alışkın oldukları bağlamın biraz dışında, ortak bir yaşam ve çalışma alanını paylaştıkları bu atölye-evde sanatsal araştırma ve yayıncılığa odaklanarak (ama bunlarla kendini kısıtlamadan) bir alan açmayı amaçlar.

Karantina

2019 yılında kurulduktan sonra kentsel belleği odağa alan güncel sanat projeleri üreten KARANTİNA kolektifi, 2022’den bu yana somut olmayan kültürel miras ve ekoloji temelinde kentsel / kırsal su hafızasına odaklanan, disiplinler arası programlar üretiyor. Seride yer alan her program sergiyle sonuçlanırken, geriye bir yayın bırakıyor.

KIRIK

KIRIK Türkiye ve benzer coğrafyalarda arada kalan konu, kişi ve topluluklar için araştırma odaklı, katılımcı ve eleştirel bir inisiyatiftir. KIRIK kelimesini garip ve eğreti olanı, kuir, renk nüansı, fay kırığı gibi anlamları kapsadığı ve kucakladığı için kendimize isim olarak seçtik. KIRIK ilk senesinde dayanışmanın radikal anlamlarına odaklanan bir konuşma serisi düzenledi. 2022 yılında ekolojik kriz, sömürgecilik ve siyasi şiddet ile suç, soykırım ve hesap verebilirlik konularının karmaşık yapısına odaklanan filmlerden oluşan gösterim programları ve konuşmalar gerçekleştirdi. 2023-2024 yılında LGBTİ+ sanatçıların işlerinden ve kuir üretimlerden oluşan gösterim programının yanı sıra farklı danışmanların destekleriyle kültürel kamplaşma ve kültür savaşları üzerine bir buluşma/konuşma serisi düzenledi.

Loading

Güncel sanatın içinde kendi tavrıyla var olacağı bir oluşum başlatmak isteğiyle yola çıkan Loading Bağımsız Sanat Mekânı yerleşik bir yapının parçası olmak yerine, var olan sanat ortamından beslenen aynı zamanda kendi söylemini geliştirip bu ortama yeni bir görüş alanı sunan bağımsız bir yapı olarak 2017 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Loading, çalışmalarını üretmek, deneyimlemek, sergilemek, tartışmak ve kendi süreçlerini kolektif olarak şekillendirmek isteyen sanatçılara yönelik açık bir mekandır. Bu bağlamda, yaratıcı alanlarda, ticari kaygılara ve kısıtlamalara bağlı kalmaksızın, atölyeler, sanatçı ve küratör söyleşileri, video ve film gösterimleri, sergiler ve mekansal deneyler üzerinden diyaloğu ve etkileşimi destekleyen, katılımcı ve süreç odaklı çalışmayı destekle ve uluslararası sanat kurumlarıyla işbirliğine açık bir sanat politikasına önem vermektedir. 

Montag Residency

Montag Residency, Balıkesir Gönen'de bağımsız sanatçılar ve kültür çalışanları tarafından yürütülen, kültür-sanat alanında topluluk oluşturma temelli çalışan bir kar amacı gütmeyen bir inisiyatifidir. Çağdaş sanat ile yerel kültürü buluşturan, proje tabanlı ve işbirlikçi bir platform olarak sanatçılara, küratörlere, sanat yazarlarına ve sanat inisiyatiflerine üretim, konaklama, sergileme alanı sağlamaktadır. Katılımcılar, davet veya tematik açık çağrılar aracılığıyla seçilir ve projelerine odaklanmaları için gerekli zaman ve imkânlar sunulur. Montag, Gönen-İstanbul ve uluslararası ağlarını kullanarak sosyal katılımcı sanat pratiklerini öğrenmeyi ve uygulamayı hedefleyen projeler geliştirir. Bulunduğu bölgenin kültür mirasıyla, yerel zanaatçılarıyla, ekolojisi ve kültürüyle ilgilenir ve bu konularda projeler geliştirmek ister. Yerel yönetimler, kültür profesyonelleri ve sanat inisiyatifleri, yerel topluluklar ile işbirliği yaparak sanatçıların üretim süreçlerine destek verir.

Poşe Art Space

Poşe, 2018 yılı baharında iki sanatçının kendi inisiyatifleriyle İstanbul’daki mekanlarında kurdukları bağımsız ve kâr amacı gütmeyen bir oluşumdur. Ortaya çıkmasında harekete geçme ve bir araya gelme arzusu yatmaktadır. Farklı deneyim, disiplin, üretim ve düşünme biçimlerinin birbiriyle konuştuğu fiziksel ve düşünsel bir yerdir. Deneyip yanılmaktan çekinmez, deneyim aktarımının gücüne inanır ve üretim süreçlerinin ortaya çıkan işler kadar önemli olduğunu savunur. Kısa dönemli sergiler ve etkinlikler ile uzun vadeli araştırmalar da yapmaktadır.

Selektör Kolektif

Selektör, 23 Kasım 2022’de Ankara’da bir grup sanatçının biraradalığıyla oluşmuş bir insiyatiftir. Oluşumu bünyesindeki sanatçıların sanat alanında kendilerini konumlandırdıkları ve karşılarında konumlandıklarının yeri ile ilgilidir. Bünyesinde biçim dili ve sanat pratiği farklılığıyla ortak bir direnç noktasında hareket eden sanatçıları barındırmaktadır. Direnç noktası sanatçı olarak hayatla ve sanatla kurduğu iki bağın kesişimi ve kesiştiği yerlerdeki denk gelişlerin yarattığı ortak var olmalardır. Bu var olmaların etrafında dolanarak kolektif bilinci farklı görme biçimleriyle inşa etmiş ve etmeye devam etmektedir. Bu devamlılık bünyesinde barındırdığı, oluşumunu ve kendiliğini inşa etmiş ve yönetmiş sanatçılarının bir aradalığını sunmaktadır. Sanat dünyası içinde Selektör’ün var oluşu ise içinde bulunduğu alanda kapladığı hacimle, aynı konuma sahip komşuları ve o konuma gelecek olan arkadaşları için bir uyarı niteliği taşımaktadır.

Tohum Sanat İnisiyatifi

Urla, Güzelbahçe, Seferihisar, Çeşme ve Karaburun’u içine alan, İzmir’in en batısındaki Yarımada’da yaşayan farklı disiplinlerden bir grup sanatçı, küratör, tasarımcı ve araştırmacı tarafından 2019 yılında kurulan inisiyatif, Urla’da hayata geçirilen bağımsız ilk sanat inisiyatifi olma özelliğiyle; bulunduğu coğrafyanın doğal ve kültürel mirasına, kent hafızasına, tarihine ve sosyolojisine odaklanır. İşbirlikçi, katılımcı, araştırmaya ve belgelemeye dayalı; farklı disiplinlerin bir aradalığından beslenen yöntemler benimseyerek, kültür ve çağdaş sanat alanlarında çalışmalar sürdürür.

Yıkıntılar Arasında Araştırma ve Sanat İnisiyatifi

Yıkıntılar Arasında Araştırma ve Sanat İnisiyatifi, çeşitli alanlardan gelen sanatçı, akademisyen ve araştırmacıların bir araya geldiği bir topluluktur. Yıkıntıyı, her şeyin yok edildiği bir enkaz, moloz yığını olarak değil, izin silinmesine rağmen hâlâ mekâna tutunmaya devam eden ve varlığını sürdüren bir iz, tarihin bir kalıntısı olarak ele alır. Yıkımı sosyal, politik ve çevresel boyutlarıyla yeniden düşünmeye açarken, bu süreçlerin toplumsal bellek, kimlik ve mekân ilişkileri üzerindeki etkilerini sorgular. Bu bağlamda program; katılımcı sanat atölyeleri ve söyleşi serileri aracılığıyla yıkımın zamansal, mekânsal ve çevresel etkilerini çok yönlü bir biçimde inceleme fırsatı sunarken, sanatçılar, akademisyenler ve araştırmacılar arasında da bir ağ oluşmasını sağlar.

İLGİLİ PROJELER

Bu web sitesinde size daha iyi hizmet sunabilmek için çerez kullanılmaktadır. Kullandığımız çerezleri görüntüleyebilmek ve daha fazla bilgi almak için Gizlilik ve Çerez Politikası sayfasını inceleyebilirsiniz.