SAHA, Buşra Tunç ve Kerem Ozan Bayraktar'ın 23 Eylül – 5 Kasım 2023 tarihleri arasında düzenlenen Tokyo Bienali'nin sonbahar dönemindeki yeni projesini destekliyor. Sanatçılar Masato Nakamura ve Min Nishihara'nın direktörlüğündeki Tokyo Bienali'ne Hayalet Bahçeler isimli yerleştirmeleriyle katılıyor. Sanatçıların kent estetiği ve doğasına odaklanan proje önerileri 2020 yılında yapılan açık çağrıda 1500 uluslararası çalışma arasından 12 proje arasına girmişti. Sanatçılar çalışmalarını bienal bünyesindeki "Social Dive" rezidans programında gerçekleştirdiler.
"Hayalet Bahçeler", boş bir alışveriş merkezi deposunda, duvara monte edilmiş bir dizi hasarlı dijital tabletin eşlik ettiği beton moloz ve brandalardan oluşan bir "bahçe" yerleştirmesidir. İkinci el elektronik dükkanlarından temin edilen hasarlı tabletler, bahçe tasarımı, özellikle de kaya düzenlemeleri ve düzenlemeye ilişkin tabular üzerine eski bir Japon kitabı olan Sakuteiki'den kopuk alıntılar sunuyor. Yapay zekâ anlatıcılar tarafından seslendirilen metinler, aralıklı olarak Japonca 'kaya' kelimesinin yinelenmesiyle katmanlı bir işitsel ortam üretiyor ve yerleştirmede kayaların tekrar eden varlığıyla karakterize edilen görsel paraziti haritalıyor.
Beton parçalar, yerleştirmede her biri büyük bir merkezi parça ve onu çevreleyen daha küçük parçalardan oluşan ada benzeri oluşumlar halinde yer alıyor. Kayaları andıran ancak içleri boş olan brandalar, doğal formları taklit ederken kentsel ortamlardaki yaygın görsel motifleri de yansıtıyor. Geçici olarak örtme, depolama ve koruma gibi inşa ile ilgili faaliyetleri çağrıştıran brandalar, hızlı yıkım ve yeniden yapım döngüleriyle karakterize olmuş Tokyo'daki kentleşme ve soylulaştırma dinamiklerini yansıtıyor. Bu bağlam Sakuteki'inin taş düzenlemesinin kurallarına ilişkin öğretileri ve yasaklarına ilişkin ortama yayılan sesleriyle birleşiyor.
Yerleştirmedeki beton parçalar, yıkım artığı malzemeler konusunda uzmanlaşmış bir Tokyo geri dönüşüm tesisinden geliyor. Geleneksel bir bahçe için toplanan kayalarla aynı titizlikle seçilen enstalasyondaki her bir beton parça, çeşitli Tokyo yapılarından bellekler taşıyor ve gündelik yaşam estetiğini vurgulayan geçici bir bahçeye katkıda bulunuyor.
Buşra Tunç (1988) mimarlık, sanat ve tasarım alanlarında algı ve deneyim üzerine çalışan bir mimar/sanatçı. Mimarlık, sinema ve ses eğitimi alan Tunç, çalışmalarının odak noktasını "atmosfer" olarak belirliyor. Endüstriyel ve gündelik malzemeler, optik birimler ve analog enstrümanlarla çalışan Tunç, endüstriyel mekânlardan ve kalabalık şehirlerden kalıntılar ve anılar içeren yapıları sıklıkla ele alıyor. Tunç, Massimiliano Fuksas, Pera Müzesi, İstanbul Modern ve Belgrad Çağdaş Sanat Müzesi Salonu ile işbirliği yaptı. Tunçʼun başlıca mekâna özgü projeleri şunlardır: Suruhu, Nakilbent Sarnıcı, 2015; Oculus (Msgsü Tophane--i Amire, 2016); Majaz, Büyük Valide Han, 2017. Tunç ayrıca, Re/Framing Louis Kahn, Pera Müzesi, 2017; Remix, Akbank Sanat, 2018; Parajanov, Sarkis ile birlikte, Pera Müzesi, 2019 sergilerinde mekânsal video çalışmalarıyla mimari tasarımda çeşitli rollerde yer aldı. Yakın zamanda Cité International Des Arts'ın rezidans programında yer aldı.
Kerem Ozan Bayraktar (1984) Çalışmaları etki alanlarına, bireyselleşmeye ve nesnelerin dönüşümüne odaklanıyor. Davranışlara, sınırlara ve sistemlerin geçmişlerine vurgu yaparak çok parçalı ve dağıtılmış ifade biçimleri kullanır. Son dönem yerleştirme ve araştırmalarında yabani otlu kent bitkileri, istilacı gemiler, jeneratif imgeler ve robot oyuncaklar gibi çeşitli ölçek ve niteliklerde nesneler yer alıyor. BAK, Fellowship for Situated Practice, 2022; SAHA Studio, İstanbul, 2020 ve Berlin Senate Residency Program, ZK/U, Berlin, 2019'a katılan Bayraktar, yüksek lisans ve doktora eğitimini Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nde tamamladı. Son dönemde katıldığı grup projeleri arasında Hosting Bodies, Sanatorium, İstanbul, 2021; Sentient Matter, D21, Leipzig, 2021; Busan Sea Art Festival, Ilgwang, 2021; 2021 ve Sandstorm - And Then There Was Dust, Galerie im Körnerpark, Berlin, 2021 yer almaktadır. Marmara Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Bayraktar'ın son yayınları Yerdeki Ruhlar, 2021 ve Dünyaların Haritaları [Türkçe], 2021'dir. İstanbul'da yaşıyor.
Tokyo Bienali Hakkında
Tokyo Bienali, Chiyoda City, Chuo City, Bunkyo City ve Taito City olmak üzere dört bölgeyi kapsayan Tokyo'nun Kuzeydoğu kesiminde gerçekleştirilen uluslararası bir sanat festivalidir. Tokyo Bienali, hepimiz arasında gerçekleşen çok çeşitli karşılaşmalar yoluyla herkes tarafından paylaşılan etkinlikler yaratmayı amaçlamaktadır. Bölgede, derin köklere sahip yerel vatandaşların yanı sıra Japonya'nın ve tüm dünyanın dört bir yanından gelenlerden oluşan yeni insan grupları bir araya geldi. Her türden insan kozmopolit Tokyo kentinde yaşıyor, çalışıyor ve eğleniyor olsa da, sanat, mahallelerimizin geçmişlerini hayata geçirirken ve geleceği çizerken onları farklı geçmişlerden birbirine bağlayan şeydir. Buradan "biz" kavramı ortaya çıkıyor ve hatta her bir kişi yeni bir "ben" keşfedebiliyor. "TARİH VE GELECEK" kavramlarını çevreleyen etkinliklerle kendi yerimizde kendi kültürümüzü inşa etmek için bölgedeki insanlarla birlikte çalışırken anahtar kelimeler "sanat x topluluk x endüstri" dir.
Bu web sitesinde size daha iyi hizmet sunabilmek için çerez kullanılmaktadır. Kullandığımız çerezleri görüntüleyebilmek ve daha fazla bilgi almak için Gizlilik ve Çerez Politikası sayfasını inceleyebilirsiniz.